Nefes Nedir?
İnsanın hayatı yaşanan günlerin sayısıyla değil, alıp verilen nefes sayısıyla ölçülür. Bu sayı, Yaratıcı tarafından takdir edilmiştir Ömrümüz, aldığımız ilk nefes ile son nefes arasında geçer Bu, bize yavaş ve derin nefesin önemini gösterir
Nefes almak doğal ve otomatik bir dürtüdür. Çoğu zaman farkında olmadan nefes aldığımızdan, doğru nefes almayı öğrenmek anlamsız gelebilir. Ne var ki, alışkanlıklar, yanlış duruş şeklimiz, stres zaman içinde ve farkında olmadan doğru nefes almayı unutturabilir
Nefes almak havanın akciğerlere alınıp
verilme işlemidir. Nefes almak vücudun ihtiyacı olan oksijenin
alınıp karbondioksitin atıldığı tek işlemdir. Solunum sisteminin
görevi, vücudun gereksinimine göre dış ortamla gaz alışverişini sağlamak,
dolaşım sistemi aracılığıyla da solunumu düzenlemektir Gaz değişimi, akciğer
alveolleri ve akciğer kılcal damarlarındaki kan arasında, gazların
pasif difüzyonuyla meydana gelir. Kandaki çözünmüş
gazlar, kalbin kanı pompalamasıyla dolaşım sistemi yoluyla
tüm vücuda yayılır. Karbondioksitin atılımına ek olarak nefes almayla vücuttan su
da atılır. Alveollerden difüzyona uğrayan su sebebiyle nefes %100 nem
içerir Bilim insanları verilen nefesteki maddelerin kişiye özel olduğunu ve
"nefes izi"nin de parmak izi gibi kullanılabileceğini söylüyor.
Nefes almak vücudu
koruyan beyaz hücreleri içeren lenf (akkan) sıvısının akışını da ayarlar
Hücrelerin oksijen
miktarını kısıtlayan fazla sıvı ve çok miktardaki toksik madde; lenf sistemi
tarafından dışarıya atıldığı için vücudun hücreleri lenf sistemine bağlıdır
Lenf sistemi de derin nefes almakla eyleme geçirilebilir. Etkin bir lenf
ve bağışıklık sistemiyle birlikte sağlıklı bir kan dolaşımına sahip olmak
istiyorsanız; bu sistemleri harekete geçirecek şekilde derin nefes almak
zorundasınız. Her gün aldığımız toksinlerin yüzde yetmişi vücudumuzdan nefes
ile dışarı atılıyor
Derin nefes, vücudun toksinleri yok etme hızını artırır. Alkolün bir kısmı, diyabetik ketoasidozdaki aseton ile anestetik maddeler de solunumla atılır, Nefes alırken kan sisteminden vakumda olduğu gibi tüm toksinleri dışarı atabilmek için karın bölgesinin en altından nefes almaya başlanmalıdır.
Derin nefes, vücudun toksinleri yok etme hızını artırır. Alkolün bir kısmı, diyabetik ketoasidozdaki aseton ile anestetik maddeler de solunumla atılır, Nefes alırken kan sisteminden vakumda olduğu gibi tüm toksinleri dışarı atabilmek için karın bölgesinin en altından nefes almaya başlanmalıdır.
Oksijen azlığının hücrelerin
yaşam kalitesini etkilediği kesindir. Nefes vücudumuza ve organlarımıza
yaşamlarını sürdürebilmeleri için ihtiyaç duydukları oksijeni sağlar Sağlığımızın
kalitesi de hücrelerimizin kalitesine bağlıdır. Bu nedenle sağlık için ilk
öncelik, nefes almaya verilmelidir.
Verilen nefeste, vücut
kimyasının ürünü olan atıklar bulunuyor. Ancak bu atıkların kişiye haslığı ya
da bir başka deyişle eşsizliği ilk kez saptandı. İsviçre'de yapılan
araştırmada, nefesin idrar ve kan tahlilleri gibi tanı koymada da kullanılabileceği
vurgulanıyor.
Yaşamı sürdürmek için
enerji üretmek, enerji üretmek için oksijen, yeterli oksijen temini içinde
doğru solunum gerekir Dokuların oksijene kavuşarak doyuma ulaşmaları oranında
iyileşmeler sağlanır
Yapılan araştırmalar
Dünyada yaşayan insanların %90’ı solunum sistemlerinin %30’unu kullanmakta
olduğunu söylüyor Çoğu insanın kaburga nefesi aldığını bunun ise sıkıntı
biriktirici nefes olduğu biliniyor Ağızdan sık, dar, hacimsiz nefes almak daha
stresli, halsiz ve dikkatsiz olmamızın nedenidir. Sadece üst akciğer loblarını
doldurarak akciğeri % 30 kapasite ile kullanırız.
Sağlığımız ve zihinsel gücümüz; aldığımız nefesin miktarı ve
kalitesiyle değişir ve kontrol edilebilir. Nefes almanın bilinçli kontrolü
beden kimyasının da bilinçli olarak kontrol edilmesini sağlar
İnsanın duyguları beden kimyasının bir ürünüdür. Nefes alma biçimini beden kimyasını değiştirecek ve bu da duygusal durumumuzda bir değişiklik yaratacaktır. Hastalık durumu da beden kimyasının bir sonucudur. Belirtiler başladığında nefeslerde değişiklik yapılırsa beden kimyası da değişeceğinden hastalıkların önüne geçilebilir. Bedendeki oksijen miktarının artması, stres sırasında ortaya çıkan maddelerin (adrenalin, noradrenalin) azalmasına ve kaybolmasına sebep olduğu için, kişiyi sakinleştirir ve duygusal açıdan daha dengeli kılar. Bedeni kontrol etme yolunda ilk adım, önce doğru ve düzenli nefes almayı öğrenmek olmalıdır Doğru nefes tekniği kullanmakla; nefes alma kapasitesini % 80’e arttırabilir
Nefes
içten dışarıya doğru fiziksel, ruhsal sağlığınızı her anlamda geliştiriyor.
Nefesle hayat enerjisi (Ki, Chi) alırız, Onun enerjisini nasıl kullanırsak
hayatı da öyle yaşarız… Aldığımız eksik ve yanlış nefesler, hayatla mücadele
sırasında, kaygılar, başarısızlıklar, stresler, şanssızlıklar, kısmetsizlikler,
bunalımlar ve hastalıklar olarak bize geri döner. Tıkanmış bir nefes,
hayatımızın da tıkanması demektir. Az alınan nefes, aşk, bereket, şans, kısmet,
bolluk ve mutluluğumuzun da az olması demektir Nefes yaşamın anahtarıdır.
Maddeyi bilinç ve zihinle birleştirir.İnsanın duyguları beden kimyasının bir ürünüdür. Nefes alma biçimini beden kimyasını değiştirecek ve bu da duygusal durumumuzda bir değişiklik yaratacaktır. Hastalık durumu da beden kimyasının bir sonucudur. Belirtiler başladığında nefeslerde değişiklik yapılırsa beden kimyası da değişeceğinden hastalıkların önüne geçilebilir. Bedendeki oksijen miktarının artması, stres sırasında ortaya çıkan maddelerin (adrenalin, noradrenalin) azalmasına ve kaybolmasına sebep olduğu için, kişiyi sakinleştirir ve duygusal açıdan daha dengeli kılar. Bedeni kontrol etme yolunda ilk adım, önce doğru ve düzenli nefes almayı öğrenmek olmalıdır Doğru nefes tekniği kullanmakla; nefes alma kapasitesini % 80’e arttırabilir
Vücudumuzun yaşamsal
ihtiyacı olan prana eterik bedende bulunan Sanskritçe Nadi adı verilen kanallar
vasıtası ile tüm vücutta devinir. Nadilerin ana kanalı olan Sushumna nadi
omurga omurilik boyunca kuyruk sokumuna dek uzanır. Sol burun deliğinden
başlayan kanal (İda nadi) soğuk ay enerjisini taşırken, sağ kanal olan Pingala
nadi yada surya nadi sıcak güneş enerjisi olarak adlandırılan eril enerjiyi
taşır. Bu iki enerjinin dengede olması vücudun sağlığı ile birebir ilişkilidir.
Enerji, 7 ana çakrada döner. Her bir çakra bir salgı bezini harekete geçirir ve
dengede olmaları bu bezlere bağlı olan organların da dengede çalışmasını
sağlar. Çakraları dengede tutmak için doğru nefes almak gerekir
Nefes çalışmalarının en çarpıcı özelliği nefesin kontrol
edilmesinin öğrenilmesidir. Bu sayede bedeni oluşturan sistemlerin kontrolü
sağlanır. Zihin ve his dünyası belirli bir nefes alma metodu vasıtasıyla
kontrol edile bilinir. Nefes çalışmaları ile bedeni canlandırmak, zihin
kontrolü sağlamak, kaygı ve stres kontrolü yapmak, zindelik kazanmak, huzur,
içsel denge ve motivasyon oluşturabilmek, bedensel enerjiyi yükseltmek
mümkündür. Diyafram kullanılarak, yetersiz solunumdan kaynaklanan sorunlar
ortadan kaldırılır Nefes tekniklerini takip eden ve uygulayan bir öğrenci
sınavlarında daha verimli olabilir
|
||
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder